Tag Archives: duygu özlem yücel

Dengesiz Bir Adamın Anatomisi

dengesiz

Can, Aslı’dan önce cehennemdeydi… Aslı’dan sonra yine cehennemde…

Onlar büyük bir rastlantıyla tanıştılar ve sonrasını küçük mucizelere bıraktılar…

Ama büyük bir engel vardı, Aslı’nın bir türlü anlayamadığı…

İlişkilerindeki denge, yıkıcı bir dengesizliğe sürüklendi.

Ama sizce de, aşk bir dengesizlik hali değil mi?

Aşk, büyük bir  kaosta savrulmaktan korkmamak değil mi?

Aşk, her şeye değmez mi?

Yorum bırakın

Filed under Genel

Yaşam Koçluğu ve NLP İle Hayatınızı Değiştirin!

Uzun zamandır okurlarımdan aldığım güzel yorumlar ve Yaşam Koçluğu/NLP ile ilgili sorular üzerine sizleri her ikisi hakkında da bilgilendirmek istedim.

Özel yaşamınızda ya da iş hayatınızda, sizi mutsuz eden ya da size sıkıntı veren durumlar içinde kaldığınız olmuştur. Hatta yaşadığınız kararsızlıklar ve istemsizce içine düştüğünüz boşluk hisleri…

Bunlar öyle doğal ve öyle insani hisler ki…

Çözümünü nerede bulacağınızı bilmediğiniz ya da karar veremediğiniz noktada ise bizler Yaşam Koçları olarak size çözümü getirecek kişileriz.

Danışanlarımla yaptığım çalışmalarda en içinden çıkılamaz durumların bile ne kadar rahatlıkla aşılabilecek durumlara çevrilebildiğini keşfettiğim günden beri, yaşam koçluğu benim için apayrı bir tutku.

NLP ise, hissettiğiniz olumsuz duygulardan arınmak, geçmişinizde kalan kişileri unutmak, fobilerinizden kurtulmak ve sizi geriye çeken düşünceleri aşmak gibi bir çok konuda koçluk seansıyla birlikte kullandığım ve danışanlara apayrı dünyalar sunan bir teknik.

Yaşam Koçları olmamı isteyen ve bunun için beni arayarak, mail atan okurlarım için ise harika haberlerim var; danışmanlıktan önce tanışıp sizinle hangi konuda çalışacağımızı ve birlikte yol alacağımızı konuşmamız için ücretsiz bir tanışma randevusu ayarlıyoruz.

Ayrıca yoğun ilginiz karşısında; siz okurlarıma bu deneyimden yararlanıp, yaşam koçluğuyla tanışmanız ve hayatınızı daha iyi bir noktaya taşımanız için harika fırsatlar sunuyorum.

Onların ne olduğu ise sürpriz!

Daha detaylı bilgi isteyenler ve o fırsatların ne olduğunu merak edenler;

http://www.duyguozlemyucel.com

 adresini inceleyip, iletişim kısmından bana ulaşabilirler.

Sevgiyle Kalın!

 

Yorum bırakın

Filed under Genel

Her Son Bir Başlangıçtır

20130911-122843.jpg

Toskana vadisinin kalbinde yazılan destansı bir masal…

Binlerce baharat katılmış öyküsüyle, ruhlara dokunan bir roman…

Aradığın ve bulamadığın cevaplarla yüzleşme zamanı!

Geçmişiyle yüzleşmeye hazırlanan bir adam; bilmediği bir şehirde, hiç tanımadığı insanların içinde, hiç tatmadığı duygularla, sınanmaya hazırlanıyor…

Toskana vadisinin sıcaklığı ve Floransa’dan Siena’ya kadar uzanan olay örgüsüyle “Her Son Bir Başlangıçtır” okuyucuya hiç ummadığı duyguları yaşatmayı vaat ediyor.

Aile bağlarıyla,

Sevgiyle,

Nefretle,

Umutla,

Dostlukla,

Acıyla

ve

Aşkla

yüzleşmeye hazır mısın?

Geçmişin karanlık yanı aydınlandığında, ruhun aşkın aleviyle yanacak! Ve ancak içindeki savaşlar bittiğinde gerçek aşkla sevişeceksin!

Yorum bırakın

Filed under Genel

Dengesiz Bir Aşkın Anatomisi

Büyülü bir aşk ve sırlarla dolu bir ikili delilikler hikayesi… Soluksuzca okuyacağınız ve kalplere iz bırakacak modern bir aşk masalı…

Aslı ve Can, hesapsızca yaşanacak bir serüvenin birbirlerinden habersiz kahramanıyken hayat onları bir araya getirdi ve aşkın her hali onların bedeninde can buldu.

Dengesizlik, heyecan, mutluluk, karmaşa, bilinmezlik, sessizlik, kahkaha ve gözyaşı…

Tesadüflerin gizemi onları fırtınasına katarken, büyük sır büyülü bir girdap gibi onları an be an içine çekiyordu. Ve onlar her şeyden habersiz, pervasız aşklarının girdabında savruluyordu…

Tüm duyguların harmanlandığı, durdurulamaz bir heyecan ve bu heyecan denizinin içinde savrulan iki umarsız aşık…

                        Hayatı değiştiren anlar; bir bakış, bir gülüş, bir dokunuş, bir kavuşma ya da bir yok oluş ve akıllara kazınan tek bir soru; “Neden?”

Bir aşk hem bu kadar gerçek hem bu kadar sırlarla dolu olabilir mi?

Bir aşk hem bu kadar yakın hem bu kadar mesafeli yaşanabilir mi?

                   Çünkü onlar için aşk; bir vardı, bir yoktu!     

“Ona kavuşmak istediğim kadar hayatımdan çekip gitsin istedim.

Ona bağlanmak istediğim kadar hislerimin heybetinden kaçtım.

Ve onu sevdiğim kadar ondan nefret ettim!”

7 Yorum

Filed under Genel

Duygu Özlem Yücel İmza Günü

 

 

Duygu Özlem Yücel, Zamane Aşkları kitabının imza gününde kitapseverlerle Tüyap Kitap Fuarı’nda buluşuyor.

20 Kasım 2011 Pazar; 15.00- 16.00 saatleri arasında
Destek Yayınları Standı 2.Salon 305 / B’de görüşmek dileğiyle!

Yorum bırakın

Filed under Genel

Zamane Aşkları’nı Okuyup Sevdiysen, Şimdi Yaratıcılık Zamanı!

“Peki ya sence Zamane Aşkları nasıl yaşanır?”

Soruyu yanıtla, kitapla birlikte çekilmiş fotoğrafınla birlikte 14.11.2011 tarihine kadar

duyguycl@gmail.com

adresine gönder.

En çarpıcı yanıt seninkiyse, imzalı “Zamane Aşkları” ellerinde! Üstelik sürpriz bir hediyeyle!!!

 

http://www.facebook.com/media/set/?set=a.192888524103727.50401.179981102061136&type=1

Yorum bırakın

Filed under Genel

Zamane Aşkları

 http://www.dr.com.tr/0000000346024,0000000369628/Eser/Kitap/Edebiyat/Roman/Turkiye-Roman/Zamane-Asklari

Masallar masallar masallar…

Hani şu el değmemiş çocukluğumuzun en tatlı anları ve hayatımızın hep tozpembe olacağına inandırıldığımız o en saf günlerimiz…

Oysa çok sonraları anladık yanıldığımızı… Kaderimizin bize yazdığı masallar, çocukluk masallarımız gibi değildi çoğu zaman. Bizim masallarımız öyle saf, deli divane ya da dozajı kaçmış bir mutlulukla sürmüyordu. Üstelik hesapsız bir mutlu sonla da bitmiyordu. Hayat masallarımız daha acımasızdı, daha sıradan, daha kırıcı ve daha gerçek.

O çok sevdiğimiz çocukluk masallarımızın saflığı kandırdı bizi. Ordaki beyaz atlı prensleri bekledik, mükemmel aşkları istedik, hiç pes etmeden prensese kavuşmaya çalışan cesur yüreklerin var olduğuna inandık ve kötülerin sonunda cezalarını bulacağına düşündük.

Ve bir gün bir baktık; hiçbir şey bizim düşündüğümüz, umduğumuz, inandığımız ve beklediğimiz gibi değil. Hayatımızın bize sunduğu masallarda roller çocukluk masallarımızdakilerden çok farklı. Anladık ve kırıldık!

Böylece zaman akıp geçti ve biz daha fazla çocukluğumuzun saflığında kalamadık. Buna rağmen bir yanımız bazen safça inanmak istedi prenses olduğumuza ve hayatın bize her zaman güzellikler sunacağına. Hatta öptüğümüz kurbağaların prense dönüşebileceğine. Ama dönüşmediler… Ve dönüşmediğini gördüğümüz her an içimiz biraz daha kırıldı. Sonunda ise beyaz atlı prensin var olmadığını kabullendik ve pes ettik.

Saflığımızı kaybettikçe masallardaki tozpembe dünyaların aksine kendi dünyamızın bir renk cümbüşü olduğunu da gördük. En açığından en koyusuna her türlü rengi içinde barındıran karmakarışık bir tablo. İşte beklentilerimiz tam da o an değişti.

Kendi hayat masallarımızda bazen prenses olmayı seçtik, bazen sadece sıradan bir figüran, bazen ise birilerinin kötü cadısı. Çünkü bizim masallarımız kötü olabilecek kadar gerçekti!

Üstelik hayatımız boyunca tek bir masalımız, tek bir hikayemiz ve tek bir sonumuz olmadı. Zaman akıp giderken kendimizi birçok masalın içinde buluverdik, birçok değişik maceranın, birçok enteresan sonun.

Herkes gibi benim de birçok masalım olmuştu ve olmaya devam edecekti. Benim masallarım da çoğu zaman sıradan, basit, sıkıcı ve monotondu. Bazense tıpkı son masalımda olduğu gibi fırtınalı, karmakarışık, yorucu, hayal kırıklıklarıyla veya sürprizlerle dolu. Ben de masallarımın çocukluğumdakilerin aksine hep aynı sonla bitmeyeceğini biliyordum. Ne hep mutlu bitecekti ne hep iç karartıcı, ne hepsinin sonu sürprizlerle dolu olacaktı ne de umduğum gibi.

Bildiğim tek gerçek; yaşanan her masalın sonunda düşen elmaların olacağıydı. Bu elmalar; belki üç güzel dilek dileme hakkıyla gelmeyecekti ama hayat masallarımız devam ettiği sürece düşmeye devam edeceklerdi. Kimi sevincimiz, kimi üzüntümüz, kimi şaşkınlığımız kimi ise beklentimiz olacaktı.

Masallar hiç bitmedi ve biz hayatımızda açtığımız her temiz sayfayı bambaşka bir masalla doldurup elmalarımıza kavuştuk. Benim üç elmam da içinde bulunduğum masalın sona yaklaştığını hissedip, yepyeni bir sayfa açmaya hazır olduğum an düşüverdi.

Biri cesur vazgeçişim…

Biri korkularımla yüzleşmem…

Biri derin kararsızlığım…

 Oluverdi.

 

Yorum bırakın

Filed under Genel