Mutluluk ya da mutsuzluk hayatın bize sunduklarını nasıl karşıladığımızla alakalı aslında… Mutlu olmak da zor değil mutsuz olmak da.
Ama mutsuzluk kısmı biraz daha rahat sanki. Kolaya kaçmak gibi, mücadeleyi bırakıp pes etmek ve “ben bunu seçtim işte” demek gibi, “insan her an mutlu olamaz ki bu imkansız”ı kabul etmek gibi.
Oysa ne saçma!
Hayatta her ne olursa olsun gücü içimizde bulabilmek ve o güçle beslenip mutlu olabilmek çok basit ve hayat başkaları ve başka şeyler üzerinden yaşanmayacak kadar bize özel aslında. İşte bu yüzden bu iç keşfi yapıp, kendimize mutlu olabilmeyi öğretmek en zoru gibi görünse de en kolayı galiba.
Size her an mutlu olmayı vaad edemem, etmemeliyim de… Çünkü hayat böyle değil. Ve size sonsuz mutluluğun tarifini de veremem… Çünkü bu mümkün değil. Yani size Pollyanna olun ve her an yüzünüzde saçma bir tebessümle gezin diyemem.
Ama size hayat, iyilikleriyle ve kötülükleriyle sürüp giderken ve siz kah dibe batıp kah zirveye çıkarken ne yapmanız gerektiğini söyleyebilirim. Mutlu olun!
Anlamsızca değil, durduk yere hiç değil. Olaylar nasıl gelişirse gelişsin, içinize dönün, gücünüzü keşfedin ve mutlu hissedin. Ne kadar şanslı olduğunuzu düşünün ve mutsuzluğa gömülmeyin.
Karamsarlığı atın bir kenara çünkü biliyorum ki; her ne olursa olsun ve ne kadar kötü bir durumun içinde kalmış olursanız olun hayat size her zaman mutlu olmanız için bambaşka bir dal uzatır. Yeter ki gören gözleriniz olsun!
Yani hayatın iyisini de unutmayın, kötüsünü de. Koştuğunuz kadar düşün ama düştüğünüzde kalkmayı da bilin. Başımıza gelen ve sizi karamsarlığa sürükleyen olayların içinden daha da güçlenerek çıkabilmeyi başarın.
Bunu da içinizdeki mutluluk anahtarıyla yapın. Kullanın onu korkmayın! Doğru kapıyı bulun, anahtarı kilide sokun ve kapıyı hızla açıp içinizi mutluluğun ışığıyla aydınlatın.
Peki o anahtarı nasıl bulursunuz biliyor musunuz?
En dipte hissettiğiniz an bile yaşama nedenlerinizi düşünüp şükrederek, boğulacak gibi olduğunuzda nefes almanızı sağlayacak bir destek bularak, varlığınızdan mutlu olarak ve yaşamaya değecek güzelliklerin çok yakında size sunulacağına inanarak…
İçinizdeki ışığı keşfedip onu güçlendirip yayarak!
Yani mutluluk ve mutlu olabilme gücü sadece içimizde ve ne zaman kullanmak istersek bizim elimizde.
Öyleyse şimdi tam da zamanı!
Yorum yazabilmek için oturum açmalısınız.